Sürdürülebilir Bir Dünya Yaratma Yolundaki Girişimler

helo!
3 min readMar 19, 2022

--

İnsanlar doğası gereği uzun vadeli toplu faydalardan ziyade bireysel kısa vadeli faydalara odaklanır. Şu anki tüm özelliklerimiz gibi bu da bir zamanlar tür olarak hayatta kalmamız için yeterliydi. Ancak günümüz dünyasında teknolojinin yardımıyla kısa vadeli faydalarımızı maksimize etme konusunda çok iyi hale geldik. Bu bize daha az yoksulluk, daha fazla eğitim ve daha uzun bir yaşam beklentisi gibi iyi şeyler getirdi. Ancak aynı zamanda, yaşadığımız dünya üzerindeki etkilerimizin boyutunu da gözden kaçırmış durumdayız. Bunun uzun vadede bize nasıl geri döneceği konusunda bir süredir bilgimiz yoktu.

Artan küresel nüfus, hızlanan küresel kalkınma ve buna bağlı artan kaynak kullanımı ve çevresel etki beklentileriyle birlikte, her zamanki gibi iş yapmanın sürdürülebilir bir gelecek için bir seçenek olmadığı giderek daha açık görünüyor. İnsan refahı için gerekli olan ekolojik sistemlere ve doğal sermayeye değer verme ihtiyacının bilincine rağmen, genellikle bu konseptlere değer vermek iş dünyasında henüz yaygın bir uygulama değildir. Sürdürülebilir bir geleceğin zorluklarının üstesinden gelmek için bütünsel bir yaklaşım gereklidir: çevresel değişikliklere verilen yanıtların mutlaka ekonomik ve sosyal değişimle paralel olması gerekecektir.

Bu nedenle bir işletme olarak sürdürülebilir olmak, yalnızca ekonomik olarak sürdürülebilir olmanız değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği de hesaba katmanız anlamına gelir. Sadece ekonomik sürdürülebilirliğe odaklanmak uzun vadede işe yaramaz çünkü bir işletmenin aynı zamanda insanlara ve kaynaklara ihtiyacı vardır. Bu nedenle insanları ve çevreyi istismar etmek, işletmenin kendisinin geleceğinden mahrum kalması anlamına gelir. Bu nedenle, ekonomik sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik ve çevresel sürdürülebilirlik, sürdürülebilir bir işletmenin üç direğidir.

Sürdürülebilir bir dünya yaratma yolundaki girişimlerden birisi olan Kybele’s Garden kurucusu Aygen Savaş Alkan konuyla ilgili şöyle diyor 👇

“Sürdürülebilirlik odağında Kybele’s Garden biyoponik tarım yaparak algler ile tarım ürünlerinin eş zamanlı olarak yüksek su ve hasat verimliliği ile yetiştirileceği rejeneratif ve inovatif biyoteknolojiler geliştirmektedir. Üretilen alglerin tarım, gıda ve doğal kozmetik sektörleri başta olmak üzere pek çok katma değerli ürün ve teknolojiye dönüşümü söz konusudur. Tüm bunların yanında Kybele’s Garden, alglerin karbon negatif doğaları ile sera gazı azaltma güçlerinden yararlanarak emisyona neden olan endüstrilerin karbon ayak izlerinin küçültülmesi ve hatta nötrlenmesinde çözüme yönelik olarak da büyük ölçekli sistemler tasarlamaktadır. Günümüzde gittikçe etkilerini günlük hayatımızda da daha fazla hissettiğimiz gıda, su ve iklim krizi nedeniyle biz ve bizim gibi yeşil teknolojilere odaklı girişimlere ilgi ve destek günden güne artmaktadır. Bunun nedeninin de hali hazırda uygulamada olan işleyişlerin 1.5 derece gibi kritik sınırlar söz konusu olduğunda yeterli gelmemesi, çevresel konularda farkındalık ve bilinç seviyesinin artması; tüm bunların sonucunda da yıkıcı inovasyonlara duyulan ihtiyacın belirginleşmesi olduğu kanısındayız.”

Küresel sürdürülebilirlik zorluklarını ele almak için, sürdürülebilir işletmelere büyük yatırımlar gerekiyor. COVID-19'un küresel ekonomiler üzerindeki etkisiyle birçok yatırımcı, sürdürülebilir girişimleri bir yatırım yaklaşımı olarak değerlendirmeye yönelik yoğun bir ihtiyaç gördü. Sonuç olarak, globalde birçok girişim trendi yakalamaya başladı. Sürdürülebilir girişimlere yapılan yatırımlara aynı zamanda ‘Etki Yatırımcılığı’ da deniyor. Etki yatırımları, finansal getiri yanında ölçülebilir sosyal ve çevresel etki yaratma niyetiyle yapılıyor.

Bir risk sermayedarı, risk sermayesi şirketinin parçası olan birey olarak hareket edebilir, ancak hükümetler, şirketler, genel halk ve kuluçkalar da sürdürülebilir firmaların büyüme aşamasında aktif olabilir. Türkiye’de Anadolu Efes şirketi, yatırım kurumu olmamasına rağmen sürdürülebilir girişimlere bir süredir destek vermekte.

Anadolu Efes’in destek verdiği ve sürdürülebilir bir dünya yaratma yolunda büyük adımlarla ilerleyen Malty’nin kurucu ortağı Elif Özcü ise konuyla ilgili yorumlarını aşağıdaki şekilde iletti 👇

Sağlıklı ve iyi yaşamak herkesin hakkı. Sürdürülebilir bir gelecek ise hepimizin sorunu. Global karbon emisyonlarının %22’si gıda endüstrisinden kaynaklanıyor ve üretilen gıdanın da 3’te 1’i tüketiciye ulaşamadan atık olarak çıkıyor. Gıda ekosisteminde önemli bir değişime ihtiyacımız var. Değişen hayatlarımız ve geleceğe olan sorumluluğumuz ile beraber artık daha besleyici ve sürdürülebilir gıdalara ihtiyaç duyuyoruz. Bu doğrultuda biz de Malty olarak, inovatif ve fonksiyonel gıdalar geliştirerek hem insan sağlığı hem de gezegenimiz için besleyici ve sorumlu gıda ürünleri geliştiriyoruz. Döngüsel gıda ekonomisini destekleyerek yeni bir kaynak tüketmeden kaynak yaratacağımız bir sistem oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun için de yüksek besleyici gıdalar ile sağlığımız için katma değerli ürünler geliştiriyoruz.

İleri dönüştürerek tekrar insan gıdasına kazandırdığımız ürünlerimiz ile de hem sağlıklı hem sürdürülebilir gıdayı mümkün kılıyoruz.

Gıda ekosisteminde değişimler başlatmak için girişimlere oldukça önemli roller düşüyor. Bu konuda etki yaratmak isteyen girişimlerin artmasına ihtiyaç var. Biz de ileri dönüşüm ve besleyici gıda kavramı yaratmak için bu ekosistemde yer almaktan ve böyle bir harekete öncü olmaktan mutluyuz.

helo! olarak, ekosisteme ve dünyamıza değer katan girişimlere destek mekanizmaları oluşturarak yolculuklarına ortak oluyoruz. Siz de girişimcilik yolculuğunuzda girişimciler için oluşturduğumuz destek mekanizmalarından faydalanmak isterseniz bizimle buradan iletişime geçebilirsiniz 👉 https://helo.land/contact/

--

--

helo!
helo!

Written by helo!

We are a multi-functional platform geared up to empower entrepreneurs, foster businesses, and unite people in the entrepreneurship ecosystem! 🚀

No responses yet