survivalpath Yatırıma Yolculuk: Servislet — 1 Yılda Değerlemeyi 130 Katına Çıkarmak
Girişimcilere ışık tutmak için gerçekleştirdiğimiz survivalpath yayınımızın 2. konuğu Şevval Koçak moderatörlüğünde Servislet’in kurucu ortak ve CEO’su Gökmen Bolayır oldu. Heyecan verici bilgilerin paylaşıldığı bu yayını sizler için bu yazımızda derledik.👇
Gökmen Bolayır kimdir?
“1989 Amerika doğumluyum. Hukuk mezunuyum ve Johns Hopkins Üniversitesinde MBA yaptım. Silikon Vadisinin göz önüne çıktığı yıllarda üniversitenin teknoloji kulübünü kurduk ve bu külip ile Uber, Yahoo, Google gibi şirketlere geziler düzenledik. Bu sonrasında ben de girişimciliğe ısındım ve gezdiğim şirketlerdekine benzer bir habitatı biz de yapmalıyız diye karar verdim.”
Servislet fikri nasıl ortaya çıktı?
“Türkiye’ye döndükten sonra kurucu ortakların bir araya gelmesi ile Servislet fikri kağıda döküldü ve bu fikri modelledik. Benim aileden gelen bir otomotiv geçmişim vardı ve işin teknoloji tarafını iyi gözlemledim. Burada bir dijitalleşme sorunu olduğunu hissettim. Fiyatlar çok değişkenlik gösteriyor ve otomotiv sektöründe artı eksi %400’lere ulaşan bir fiyat skalası bulunuyor. Burada bir potansiyel gördük ve geliştirmeye müsait bir fikir olarak görerek bu yolculuğa çıktık.
2018’de MVP yapıldı ve piyasaya çıktık. Ankara’yı plot bölge olarak belirledik ve servislerle iletişime geçmeye başladık. Pazarlama konusunda yoğun efor harcadık ve başarıya da ulaştığımızı düşünüyoruz. Araç sahipleri için ise şeffaf şekilde bir teklif süreci geliştirdik. Servis hizmeti almak isteyen kullanıcıların teklif talebi oluşturuluyor ve o araca o hizmeti veren bayilerin önüne düşüyor. Bayiler de teklif oluşturarak kullanıcıya gönderiyor.
Bu noktada araç sahipleri teklif oluşturmaya başladı ancak bayilerden dönüş alınamadı. Biz de stajyerlerden bir çağrı merkezi ekibi oluşturarak bayileri aradığımız ve teklifleri iletttiğimiz bir sürece girdik. Sonra da bu modelin işlemeyeceğini anlayarak modeli değiştirdik. Bayileri dijitalleştirmemiz gerektiğini anladık ve en büyük pivotumuz da bu noktada oldu. Bugün baktığımızda, bir marka ile anlaştığımızda o markanın tüm bayilerini dijiteştirebildiğimiz bir noktaya geldik ve tüm yapıyı da buna göre kurguladık. Sektörde önde gelen markalarla çalışır hale geldik. Hatta Nisan ayında da 2 yeni markayı açıklayacağız. Mayıs veya Haziran ayında ise yeni bir ülkeye açılma hedefimiz var.”
2019 yılında bir pivot gerçekleştirdiğinizden bahsettiğiniz. Servislet için bu pivot süreci neleri değiştirdi?
“Fikrimiz sabit kaldı ancak öncelikli olarak iş modelimiz ve müşteri algımız değişti. İlk çıktığımızda B2C bir şirkettik ve modelimiz o dönemde popüler olan teklif modeliydi. Ama 2019 yılına geldiğimizde insanların taleplerine çok hızlı ulaşmak istediğini gördük. Müşteriyi değil, markaları acquire etmeye başladık. Bunu yaptığımızda da EuroMaster ve Michelin ile anlaştık ve büyüme hikayemiz başladı. Bugün bu iki marka ile Türkiye’de 60 şehirde aktif olarak hizmet veriyoruz.”
Aynı zamanda Yunanistan ile yurtdışı pazarına açıldınız. Globale açılma sürecinizden bahsedebilir misin?
“O dönemde VC’ler, melek yatırımcılar ile görüştük ve 35’in üzerinde yatırımcıdan olumsuz yanıt aldık. Olumsuz dönmelerinin sebebinin ise bu işin globalde karşılık bulamayacağını düşünmeleriydi. Fatura kesmeye başlamamızın 6. ayında Keiretsu Forum’dan ilk yatırımımızı aldık. İlk yatırımdan 3.5 ay sonra ise Türkiye online lastik satışında bir numaraya yerleşti. Bu yükseliş Michelin markasının da ilgisini çekti ve marka Yunanistan’a da bu sistemi Servislet ekibinin taşımasını talep etti.
Yunanistan e-ticaret penetrasyonu düşük ve nüfusu da İstanbul nüfusundan daha az bir ülke. Ekonomik olarak büyüme potansiyelinin yüksek olması ve nüfusunun azlığı sayesinde daha kontrollü yönetilebileceğini öngördük. Küçük bir operasyon ekibiyle Türkiye’deki operasyonun aynısını orada da yürütebildiğimizi gördük.”
Son bir yılda 3 yatırım turu kapattınız ve değerlemeyi 130 katına çıkardınız. Bu süreçteki en büyük motivasyon kaynağınız ve sizi en çok zorlayan şeyler neydi?
“Öncelikli kurucu ekip olarak kenetlenmiş olmamız büyük bir motivasyon kaynağıydı. Keiretsu Forum’dan ilk yatırımı almamız ekipte bir kenetlenme duygusu yarattı. Bunun üzerine Yunanistan açılımı gelince bir ilgi de oluştu. Ancak sonrasında konu tam tersine dönüştü. Otomotiv sektörünü bilen insanlar aslında bizim çözümümüzün değerini daha da anlamaya başladı. İkinci yatırımımız da dünyanın en büyük otomotiv yan sanayi üreticisi olan Yunanistan merkezli bir firmadan geldi. Bunun da vermiş olduğu bir ivme ile daha da hızlı büyümeye başladık.
Global pazarı da göz önüne alırsak bir sonraki adımda neleri planlıyorsunuz?
“Birinci amacımız Türkiye’yi çok iyi anlamak. Çünkü Türkiye çok büyük bir pazar ve zaten bu potansiyeli yatırımcılara iyi aktarmamız da bizim yatırım alabilmemizde önemli bir faktördü. Her şeyi Türkiye’de test ediyoruz ve şimdi internetten araç bakım hizmetine de giriyoruz ve bu Servislet ile Türkiye’de ilk defa başarılı şekilde uygulanacak. Gelecek planlarımızda Servislet’i Web3 ile bir araya getirmek bulunuyor.”
Bir startup için sence exit’in tanımı nedir? Servislet’in bir exit planı bulunuyor mu?
“Bence girişimcilik girişimci için çok stresli bir süreç ve sürdürülebilir değil. Bence bu sebeple bir exit planı ortaya çıkıyor. Bizim exit sürecimiz ise Haziran ayında açıklayacağımız projemize göre önümüzdeki 12 ayda belli olacak. Çünkü bu açıklayacağımız projenin dünyadaki yankısına göre yol haritamızı çizeceğiz ve bunun IPO tarafını konuşabiliyor olmayı hedefleyeceğiz.”
Görkem’e değerli katılımı için teşekkür ederiz. helo! olarak Servislet’in büyümesine tanık olmak çok heyecan verici. Haziran ayını merakla bekliyoruz. 🚀
Detayları incelemek ve yayın videosunu izlemek için 👇
